Finansbank Manisa Organize Sanayi Şubesi ve Bölgemiz işbirliği ile Ekonomist Deniz Gökçe’nin konuşmacı olarak katıldığı “Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Riskler” konulu bir söyleşi MOSB Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
Açılış konuşmasını yapan Manisa Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Sait Türek, sanayicilerin kur-parite farkı gibi sebeplerle ekonomik açıdan zorlu bir yıl geçirdiklerini, 2016’nın da kolay olmayacağını, buna rağmen sanayi ve ihracat performansına olan inançları ile hedeflerin üzerinde bir büyüme beklentisi içinde olduklarını belirtti. “Sanayicilerimizin bu beklentilerini karşılayabilmek için üzerimize düşen her türlü hizmeti yapmaya gayret ediyoruz. Bu çalışmalarımız kapsamında, Bölgemiz altyapı hizmetlerinden doğan alacaklarımızın banka garantisi altına alınacağı, Bölgemiz sınırları içerisinde faaliyet gösteren ve Doğrudan Borçlanma Sistemi’ne girmek isteyen katılımcılarımız için, Finansbank nezdinde DBS limitlerinin tanımlanacağı, böylelikle ödeme gününde hesapları müsait olmasa dahi firmalarımızı bankaya borçlandırarak ödemenin Bölgemize yapılacağı, ilgili bankaca sunulacak avantajlı ürün ve hizmetler ile sanayicimize ucuz maliyetli finansman imkânı sağlanacağı ve en önemlisi sanayicimizin rekabet gücüne olumlu katkı yapacağı inancıyla ve firmalarımıza teminat mektup komisyonu yükünden tasarruf sağlatmak amacıyla; Finansbank Manisa Organize Sanayi Şubesi ile bir yıl süreli Doğrudan Borçlandırma Sistemi (DBS) protokolü imzaladık.” dedi.
Sistemin sanayicilere ucuz maliyetli finansman imkanı sağlayarak, rekabet güçlerine olumlu katkı yapacağına inandıklarını belirten Türek “Türkiye’nin büyük bankalarından biri olan Finansbank ile yürüttüğümüz bu çalışmanın firmalarımızın operasyonel iş yükünü ve mali kayıpları minimize edeceği inancındayız. Bu vesile ile işbirliğimizin hayırlı olmasını temenni ediyorum.” dedi.
Finansbank Genel Müdür Yardımcısı Ömer Tan Finansbank olarak 2015 yılını değerlendirerek, “2015 yılında net karımız 706 milyon TL oldu. Bankamızın ana hissedarının, 28 ülkede faaliyette bulunan ve 150 milyar USD’ye yakın aktif büyüklüğüyle global ölçekte bir banka olan QNB olarak değişme süreci de şu anda ilgili kamu kurumlarının değerlendirme sürecinde” dedi.
Işıl Zeynep Atamdede ise konuşmasında Manisa OSB ile yapılan Doğrudan Borçlandırma Sistemi anlaşmasının Sanayicimize avantajları üzerinde durdu. Atamdede “Finansbank Nakit Yönetimi olarak, Manisa OSB üyelerinin OSB’ye yaptığı ödemeleri Doğrudan Borçlandırma Sistemi (DBS) aracılığı ile yapmalarını sağlayarak OSB’nin nakit akışının daha verimli bir şekilde yönetilmesine katkıda bulunmayı hedefliyoruz. BDS; Manisa OSB’nin bu sisteme dahil olacak üyelerinden olan alacaklarını vade tarihinde, Finanbank garantisi ile otomatik olarak tahsil edilmesini sağlıyor” dedi.
Ekonomist Deniz Gökçe ise Dünya ve Türkiye ekonomisinin durumunu, gelecek öngörülerini hazırladığı sunum eşliğinde grafikler ile katılımcılar ile paylaştı.
Dünya ekonomik verilerine göre aslında Türkiye’nin sağlam bir ilerleme kaydettiğini belirten Gökçe, en büyük avantajın kamu bütçesinde sağlanan denge olduğunu ifade etti. Türkiye’nin bir çok eksiğine rağmen bütçe açığı ve kamu maliyeti tablosunun büyük bir güç olduğunu söyleyen ünlü ekonomist, “Avrupa’nın en düşük bütçe açığına sahibiz. Bu böyle devam etmek zorunda. Türkiye’nin başka sigortası yok” dedi.
YENİ NESİL 20 YIL EZİLECEK
Türkiye ekonomisinin üzerindeki en büyük baskının Sosyal Güvenlik Sistemi açığı olduğunu belirten Gökçe, “Türkiye’nin en büyük sorunu sosyal güvenlik sistemindeki açık. Şuan Türkiye’de emeklilerin ortalama yaşı 45, yaşam süresi ise 78’e çıktı. Bütçede yıllık 35 milyarlık bir açık yaratıyor. Bu bizim neslimizin yeni nesle attığı büyük bir kazıktır. Yeni nesil bu yük altında 20 yıl daha ezilecek” dedi.
EKONOMİ 2,5 YILDA TOPARLANIR
Göstergelerde ihracatın azalmasıyla cari açığında azaldığına dikkat çeken Gökçe, “İhracatın azalmasını kötü bir şey olarak algılayabiliriz. Fakat bu durum bizde farklı bir sonuç ortaya çıkardı. İhracatın azalması cari açığı azalttı. İhracat azalınca üretim için gereken ithalat ihracata oran ile daha fazla azaldı bu da bizim avantajımız oldu. Cari açık azaldı. Ekonomik verilere baktığımızda ilginç bir desen ortaya çıkıyor. Türkiye’nin kriz göstergelerinden 10 çeyrekte kurtulmayı başardığını görüyoruz. 1994-2001-2010’da tablo böyle. Şimdi bakıyoruz günümüzde de herkes durumdan şikayet etmeye başladı. Verileri değerlendirdiğimizde yine 10 çeyrekte Türkiye toparlanacaktır. Buda 2,5 yıla denk düşen bir süre” diye konuştu.
YENİ REFORMLAR ŞART
Türkiye’nin milli gelirinin yüzde 20’sinin yatırıma ayrıldığını ve bunun sorun olmaya başladığın belirten Gökçe şöyle devam etti “ Milli gelirin yüzde 20’si yatırıma ayrılıyor. Bunun tasarrufla karşılanması gerekiyor fakat tasarrufa bakıyoruz yüzde 14. Bu yılda 50 milyar dolar açık demek. Müdahale edilmesi gerekiyor bu duruma. 1-2 sene içerisinde çok iyi düşünülmüş reform paketlerinin hayata geçirilmesi gerekiyor” dedi.